ÇOCUĞUM İÇİN DESTEK ALMALI MIYIM

Çocuk/Genç ve ailelerin problemlerini anlamalarına ve çözmelerine, problemli davranışı değiştirmelerine ve hayatlarında olumlu değişiklikler yapmalarına yardımcı olur. Psikoterapi sürecinde, çocuk ve gencin bireysel ihtiyaçlarına ve içerisinde bulunduğu duruma göre Bilişsel Davranışçı Terapi, Psikanalitik Terapi, Oyun Terapisi, Aile Terapisi gibi birçok terapi yönteminden yararlanılabilir.

Çocuğunuzun aile, eğitim ve sosyal hayatını aksatan davranış ve tutumları varsa hiç vakit kaybetmeden uzmandan danışmanlık yardımı almalısınız. Çocukluk ve ergenlik dönemlerinde çözümlenemeyen psikolojik sorunların ihmal edilmesi yetişkinlikte birçok problemin kaynağı olabilmektedir. Unutmayalım ki mutlu bir çocukluk ruh sağlığının sigortasıdır.

Çocuk ve Ergen Psikoterapisi ve Danışmanlığı nedir?

Çocuklarla yürütülen psikolojik danışmanlık süreci yetişkinlerden farklıdır. Yetişkinler kendi istekleri ve iradeleri ile bir uzmana gitmeye karar verirken, çocuklar bir yetişkinin yönlendirmesi ile sürece başlarlar. Yetişkinler ne konuda yardım istediklerini, başından geçenleri açıkça ve direk aktarabilirken, çocuklar bunu daha dar bir kapsamda aktarabilirler. Çocuk ve ergen psikologları çocuğun yaşına uygun iletişimi, oyunları, oyuncakları, hikayeleri, resimleri ve çocuk ile arasındaki terapötik ilişkiyi kullanarak çocuğun duygularını ve problemlerini çözmeyi ve bu problemlere ilişkin işlevsel başa çıkma stratejilerini aşılamayı hedefler.

Psikoterapi süreci hızlı ilerleyen, sorunları bir anda çözen bir süreç değildir. Bu süreç, karmaşık ve zengin bir şekilde ilerleyen, çocuk ve ergenlerin problemlerini azaltan, onlara iç görü kazandıran ve hayat kalitelerini, işlevselliklerini arttıran uzun bir süreçtir.

Çocuğuma bir Psikoloğa gideceğini nasıl açıklarım?

Çocuğun yardım alması gerektiğine karar verildiğinde bunun çocuğa açıklanması gerekmektedir. Çocuk ve gencin içerisinde bulunduğu yaş dönemine göre bu sorunun cevabı değişmektedir.  Bu açıklama yapılırken temel olarak bu noktalara dikkat edilmelidir:

  • Açıklamak için sakin bir zamanı bekleyin. Çocuğunuz sizi kızdırdığında, üzdüğünde veya çocuğunuzla bir tartışma sonrasında psikoloğa götüreceğinizi söylemeyin.
  • Neden psikoloğa gitmesi gerektiği konusunda dürüst ve açık olun. Sizi endişelendiren durumu çocuğunuza söyleyin. Örneğin; “Son zamanlarda, arkadaşlarınla sorunlar yaşadığının farkındayım. Bu konuda bir uzmandan yardım almanın iyi olacağını düşünüyorum.” diye bir açıklama yapılabilir.
  • Problem hakkında kimden yardım alınacağını çocuğa doğru bir şekilde aktarın.” Bir doktora/öğretmene/ablaya gideceğiz” yerine bir “uzman” ya da “psikolog” yardımı alacağınızı açıklayın. Bu kişiyi, çocuğun içinde bulunduğu durum hakkında konuşacağı ve bu durumla başaçıkma konusunda ona yardım edecek biri olarak tanımlamalısınız.
  • Gençlerde; terapiye gitmenin onların kötü davranışından kaynaklanmadığının üzerinde durun ve terapide konuşulanların terapist ve genç arasında gizli tutulacağını anlatın.
  • Çocuğunuza, psikolog ile çalışmanın bütün aileye olumlu bir katkısı olacağını belirtin. Böylece çocuk, problemli bir birey olarak ailede dışlanmamış olacaktır.

Çocuk Psikoloğuna (pedagog) hangi durumlarda gidilmeli?

Çocuğunuzun basit problemleri varsa öncelikle doğru bir yönlendirme için pedagog gitmeniz gerekir. Pedagog çocuğunuzun klinik değerlendirmesini yaparak rahatsızlığına göre çocuğunuzu gerekli uzmanlara yönlendirecektir. Örneğin; pedagog çocukta yaygın anksiyete bozukluğundan şüphe ederse, klinik değerlendirmesini ve çocuğa uyguladığı psikolojik testlerin sonucunu bir rapor halinde yönlendireceği Çocuk ve Ergen Psikiyatrisi Uzmanına gönderirken, çocuğa da terapi desteği verir ve aileyi bilinçlendirir. Böylece Çocuk Psikiyatristi ile işbirliği içinde çalışarak çocuğun tedavisine destek olur.
Pedagogların en önemli rolü anne babalar için önemsiz gibi görülen semptomları değerlendirip, şüphe ettiği bozukluğun tanı ve tedavisi için geç kalmadan Çocuk ve Ergen Psikiyatristine yönlendirerek tedavi sürecini başlatmalarıdır. Erken tanı tedavi sürecini kolaylaştırır.
Aynı şekilde Çocuk ve Ergen Psikiyatri uzmanı ise tedavi ettiği çocuğu terapi desteği alması ve ailesinin çocuğa nasıl davranacağı hakkında danışmanlık alması için pedagoga yönlendirir.
Kontrol ve gelişimini desteklemek amaçlı;

Pedagoga gitmek için çocuğunuzun bir sorun yaşması gerekmiyor. Bebeğinizi pedagog rehberliğinde bilinçli bir şekilde büyüterek ilerde oluşabilecek sorunların önlemiş olursunuz. Günümüzde pedagoga gitmek hala bir tabudur. Çünkü aileler, pedagoga sadece çocukları psikolojik problemler yaşarsa gidilebileceklerini düşünüyor ve herhangi bir basit konu için bile danışmaya giderse çevresi tarafından çocuklarının psikolojisinin bozuk olarak yorumlanacağından çekiniyorlar. Çocuğunuzun sağlıklı ve mutlu büyütmek için pedagoga gitmek bir çocuk doktoruna gitmek kadar normal ve gereklidir. Bu nedenle aileler bu konuda çekinmemelidir. Çünkü sorunlar büyüdüğünde tedavi süreci daha uzun sürüyor.
Çocuğunuzu bilinçli bir şekilde büyütmek için şu nedenlerle başvurabilirsiniz;
– Pedagoga hamilelik döneminde bebeğin aileye gelişi konusunda, kardeşinin bebeği kabullenme sürecini destek olacak tavsiyeler almak, bebek bakımı ve gelişimi hakkında bilgi almak için gidilmelidir.
– Doğumdan sonra bebeğin gelişimi ve psikolojisi, oyuncakların seçimi, ailenin bebeğe yaklaşımı hakkında bilgi almak için gidilmelidir.
– Bebeklik döneminde çocuğun gelişimini takip etmek, gelişimini destekleyecek oyun ve oyuncak seçiminde destek almak için gidilebilir.

Çocuğun hayatındaki önemli değişikliklerde problemleri önlemek amaçlı;

Çocuğunuzun hayatını olumsuz etkileyeceğini düşündüğünüz aşağıdaki değişiklikler ve olaylarda;
– Aileye yeni bir bebeğin gelişi,
– Boşanma,
– Anne babanın ayrı evlerde yaşaması,
– Anne veya babanın işten ayrılması veya işe başlaması,
– Ev ve oda değişikliği,
– Ebeveynlerin çocuktan ilk defa uzak kalacak olması, uzun süreli şehir dışı yolculuklar,
– Kreşe ve Anaokuluna ilk defa başlamak,
– İlkokula ilk başlangıç,
– Aile içi ilişkilerde büyük krizler yaşanıyorsa ve çocuk bu durumdan derin bir şekilde etkileniyorsa,
– İşsizlik,
– Eşler arası problemlerin çocuğu etkilemesi,
– Okul ve arkadaş değişikliğinde,
– Çocuğun bakımından birinci derecede sorumlu olan yetişkinlerde psikolojik sorunlarının olması,
– Aile bireylerinden birisinin yaşadığı önemli bir hastalık, kaza, ölüm ve yas gibi aileyi derinden sarsan ve çocuğu da derinden etkileyebilecek olaylar varsa,

Buna benzer çocuğunuzu etkileyeceğini düşündüğünüz durumlarda pedagoga danışabilirsiniz.

Çocuğunuzdaki davranış değişikliklerinin nedenlerini anlamak ve psikolojik destek vermek amaçlı;

Son zamanlarda çocuğun davranışlarında ve ruh halinde bir gariplik, farklılık hissediyorsanız pedagogdan mutlaka destek almalısınız. Bu değişiklikler;

– Aile bireylerinden birisinin yaşadığı önemli bir hastalık, kaza, ölüm ve yas olaylar çocuğu derinden sarsıldıysa,
– Tavırlarında ani değişiklik varsa örneğin sürekli gergin, sinirli, huzursuz,
– Uyku ve beslenme düzensizlikleri,
– Düzgün konuşuyorken aniden kekelemeye başlaması,
– Okulda ders dinlerken veya ders çalışırken dikkatini toparlamakta zorlanması,
– Aşırı halsiz ya da çok hareketli olmaya başladıysa,
– Korkuları ve kaygıları artıysa,
– Suçluluk duygusu yaşıyorsa,
– Gereksiz tutturmalar ve takıntılar başladıysa,
– Okuldan öğretmeninden, bakıcınızdan ya da bir arkadaşından gelen uyarılar artıysa,
– Altını ıslatmaya başladıysa,
– Gece dişlerini gıcırdatmaya başladıysa,
– Gece uykusundan sık uyanıyor ve sık sık kabus görmeye başladıysa,
– Arkadaşlarına karşı saldırgan ve hırçın bir tavır sergiliyorsa,
– Anneye babaya ve yakın akrabalarına karşı saldırgan davranıyor ve onlara vuruyor, ısırıyorsa,
– Anneye olan düşkünlük artıysa ve anneyi evin içinde takip ediyor ondan ayrılmıyorsa,
– Yalnız başına tuvalete veya diğer odalara gitmekten korkuyorsa,
– Çok sessiz bir çocuk olduysa ve kimseyle bir şey paylaşmak istemiyorsa,

Çocuğunuzdaki semptomları değerlendirip tedavi sürecini başlatmak amaçlı;

Çocuğunuzda önemsiz gibi görülen problemler ciddi bir bozukluğun habercisi olabilir. Bu durumda erken tanı çocuğun tedavisinde önemli bir rol oynar.
– Çocuğunuz yaşına göre öğrenmekte güçlük çekiyorsa,
– Gelişim alanlarından birinde gecikme varsa, örneğin yaşıtlarına göre hala konuşmaya başlamadıysa
– Arkadaşlarıyla uyum problemi yaşıyorsa: Örneğin bir tek arkadaşla iyi oynarken ikinci arkadaş geldiğinde anlaşamıyor ve sadece yetişkinlerle ya da kendinden büyük çocuklarla oynamayı tercih ediyorsa,
– Sürekli altını ıslatıyorsa ve çocuk doktorunuz bunun fizyolojik bir nedeni olmadığını ifade ediyorsa,
– Okulda ve evde aşırı aktifse ve dikkatini toplamakta zorlanıyorsa,
– Dürtülerini, isteklerini kontrol etmekte zorlanıyorsa,
– İnatçı ve dediklerini ağlayarak yaptırıyorsa,
– Sabırsız ve her istediğinin anında olmasını istiyorsa,
– Tutturmalar ve takıntılar hayatını etkileyecek boyut aldıysa,
– Uyku sorunları yaşıyorsa,
– Konuşma gecikmesi yaşıyorsa,
– Altını çok sık ıslatıyorsa,
– Algılamada ve komutları anlamada sorun yaşıyorsa,
– Sürekli aynı oyuncakla tuhaf şekilde oynuyorsa,
– Göz kontağı kurmuyorsa,
– Aile üyeleri dışında kimseyle iletişim kuramıyorsa,
– Kendi odasında tek başına yatamıyor annesi veya babasıyla yatıyorsa,
– Öz bakım ihtiyaçlarını kendisi yapamıyorsa,
– Her şeyi ağlayarak yaptırıyorsa,
– Annesine çok hırçın davranıyorsa,
– Tek başına bir yetişkinle büyüyor ve arkadaş çevresi yoksa
– Annesi babası ölecek diye kaygılanıyorsa,
– Okula gitmek istemiyorsa,
– Yalan söylüyorsa,
– Tırnaklarını yiyorsa,
– Mastürbasyon yapıyorsa,
– Okul başarısında ani düşme olduysa,
– Dikkatini bir şeye toplamakta zorlanıyorsa,
– Dalıp gitmeler artıysa,
– Her şeye hayır diyor ve karşı çıkıyorsa,
– Çeşitli tikler geliştirdiyse,
– Ağır travmalar yaşadıysa,
– Cinsel istismar yaşadıysa,
Bu ve buna benzer, sizin için önemsiz gibi görülen ipuçları bir psikiyatrik bozukluğunun başlangıcının sinyali olabilir. Bu semptomların sayısı daha da artmadan pedagoga gitmeniz tedavinin daha kısa sürmesini sağlayacaktır. Bu semptomlar dikkate alınmaz ve aile zaman kaybederse çocukta çeşitli ruhsal bozukluklar oluşur. Pedagog bu semptomlar değerlendirir eğer ruhsal bir bozukluktan şüphe ederse Çocuk ve Ergen Psikiyatrisi Uzmanı ile işbirliği içinde çalışır. Çünkü zaman kaybedildiyse ve artık ruhsal bozukluk derecesinde ise psikiyatrik ilaçlar tedavinin bir parçasını oluştur. Bozukluğun kesin tanısında ve tedavi için yazılacak İlaçlar konusunda Çocuk Psikiyatrisi uzmandır.

Oyun Terapisi nedir ve oyun terapisinde süreç nasıl işler:

Oyun terapisi 2-9 yaş grubu çocuklarla kullanılan psikoterapi yöntemidir. Çocukların uyumlu ve mutlu olarak yaşamalarını hedefleyen gelişimsel bir terapi şeklidir. Çocukların oyunu ve oyuncakları kullanarak kendilerini ifade etme gereksinimlerine odaklanan özel bir süreçtir. Oyun, çocuklara duygularını, deneyimlerini ifade etmelerini sağlayarak çocukların anlaşılmasını kolaylaştırır. Çocuklar, oyunlarında davranışlarını etkileyen kızgınlık, üzüntü, korku, ya da hayal kırıklığı gibi duyguları terapistin sağladığı güvenli bir ortamda yeniden canlandırabilirler. Bu süreçte, çocuklara duygusal sorunlarını ifade edebilmeleri için farklı birçok oyuncak sunulur. Çocukların kendilerini ifade edebilmeleri için sanat, drama ve fantezi içeren oyunlar yoluyla fırsat yaratılır.

 Oyun terapisi, çocukların bilişsel ve sosyal becerilerini, duygu ve düşüncelerini oyun ile ortaya koymalarını amaçlar. Oyun terapisti ise çocuğun ortaya koyduğu oyun dünyasına onunla birlikte girerek, çocuğun oyun dilini konuşur.

Oyun terapi odasında çocuğa hayatının diğer alanlarında karşılaştığından daha fazla özgürlük sağlanır. Terapi seansı boyunca çocuğun her düşünce her duygusu ve nerdeyse her davranışı kabul görür. Çocuk kabul gördüğünü, kendini açabilecek ve sorunları ve korkuları üzerinde çalışabilecek kadar güvenli bir ortamda olduğunu hissetsin diye terapi odasında özgürlük gereklidir. Oyun terapisi ortamında sınır konulan davranışlar, çocuğa, terapiste ya da oyun terapi malzemelerine zarar verebilecek davranışlardır. Çocuk bulunduğu ortamda kendini güvende hissedebilsin diye sınırlar gereklidir. Sınır koyma ve uygun seçenekler sağlama çocuğun kendini kontrolü öğrenmesine ve kendine saygısının artmasına yardımcı olur.

Çocuklarla kullanılan çeşitli oyun terapisi ekolleri vardır, benimde  kullandığım yöntem olan Çocuk Merkezli Oyun Terapisi, çocuğun gelişim özelliklerine göre 2-3 yaş ile 9 yaş arasındaki çocuklara uygulanan bir modeldir.  Yapılan araştırmalar bu terapi yönteminin en etkili terapi yöntemi olduğunu kanıtlamıştır. Çünkü bu terapide çocuk yönlendirilmez, çocuk hazır hissettikçe travmalarını çalışır, kendinin bile farkında olmadığı ihtiyaçlarını keşfeder, nasıl ifade edeceğini bilmediği birçok zorluğun ve zorlayıcı duygunun üstesinden gelir. Kendini koşulsuz kabul eder, kendi olur. Çocuk farkında olmadığı zorlayıcı duygu ve deneyimlerin üstesinden gelir ve oto kontrolü tekrar kazanır ve kendini ve duygularını düzenlemeyi öğrenir.

Oyun terapisine devam edilme süresi, çocuğun geçmişte ve bugün yaşadığı durumlara ve travmalara yönelik olarak farklılık gösterir. En önemli faktörler, çocuğun gelişimsel olarak hangi dönemde olduğu ve herhangi bir travma söz konusuysa bunu kaç yaşında yaşadığı. Yaşanılan olaydan sonra terapiye ne kadar erken başlanırsa o kadar çabuk sonuç alınıyor ve terapi süresi bir o kadar kısa oluyor. Genel olarak oyun terapileri haftada bir sıklıkla 45 dakika süreyle yapılıyor. Seansların ne kadar süreceği çocuğun gelişimine bağlı olmakla beraber, en kısa süren oyun terapisi 12 seanstır.

Birçok anne baba çocuklarında bir semptom gözlemedikçe oyun terapisi alınması gerekmediğini düşünmektedir. Oysa oyun terapisi sadece bir tedavi yöntemi değil, çocuğun gelişimini ve ruhsal iyiliğine destek olan etkili bir terapi yöntemidir. Her çocuk kendi içinde çözemediği duygusal yükleri taşır ve anlam veremediği, kendi olmasına izin verilmediği deneyimler yaşar. Çocuğun psikolojik olarak dengede olması, kendini tanıması, kendi olması, kendi problemlerini çözmeyi öğrenmesi, öz güvenin artması, empati becerilerinin gelişmesi için oyun terapisi alması gerekir. En önemlisi ise akademik başarının çocukların hayatlarının merkezinde tutulduğu, tüm güne yakın okulda olan ve oyundan uzak büyüyen çocukların okul başarısını arttırmalarının yolu da oyun terapisidir. Çünkü beyinde öğrenmenin gerçekleşmesi için çocuğun duygusal olarak dengede olması ve psikolojik olarak sağlıklı olması gerekir. Eğer çocuk duygusal olarak bir kaos içinde ise çocuğa ne kadar baskı uygulanırsa uygulansın çocuk potansiyel öğrenme kapasitesini gerçekleştirmez ve öğrenmeye kapalı olur.  Oyun terapisi, hem tedavi yöntemi, hem de çocuğunuzun tüm gelişimi destekleyen bir terapi yöntemidir.

Oyun Terapisi ile çocuğunuz hangi problemlerini çözebilir?

* Travmalar ve İstismar (fiziksel, duygusal, cinsel)

* Bağlanma sorunları / Zorlu Doğum

* Ayrılık Anksiyetesi

* Uyku, yeme ve tuvalet problemleri

* Enürosiz (alt ıslatma) /Enkopresiz (kaka tutma- yapma zorlukları)

* Kaygılar ve Korkular / Fobiler ve Tikler

* Seçici dilsizlik / sessizlik, konuşma bozuklukları

* Ailevi yaşantıdaki değişiklikler (yakınını kaybetme, ölüm, yas, taşınma vb.)

* Boşanma sonrası adaptasyon sorunları

* Kardeş kıskançlığı / Davranışsal gerileme

* Evlatlık alınma / edinilme durumu

* Okula başlama ve uyum sorunları / Davranışsal problemler

* Saldırganlık / Öfke veya Zorbalık, saldırıya uğra(t)mak

* Düşük öz-benlik saygısı / Sosyal içe kapanıklık

* Dikkat eksikliği ve hiperaktivite (aşırı hareketlilik)/ Dürtüsellik

* Tıbbi nedeni olmayan bulantılar/baş ağrıları,

* İletişim problemleri / Sınır koyma sorunu,

* Gecikmiş gelişim / Fiziksel yetersizlikler

Bir cevap yazın